ÜÇ YANLIŞ BİR DOĞRU ANLAYIŞI…
ÜÇ YANLIŞ BİR DOĞRU ANLAYIŞI…
Türkiye’de “Kırmızı Kitap” olarak bilinen Milli Güvenlik Siyaset Belgesi’nde yer alan güvenlik başlıkları arasında, “Gıda Arz ve Güvenliği”, “Enerji Arz ve Güvenliği” yer alıyor. Demek ki neymiş; siz geniş kitlelerin karnını doyuramaz, gıda ihtiyaçlarını karşılayamazsanız, on seçimi üst üste kazansanız, bekânızı koruyamazsınız. Birileri lüks içinde yaşayıp her ihtiyacını en üst seviyede karşılasa dahi, birileri açsa, gıdaya ulaşamıyorsa, gelecek nesillerimiz olan çocuklarımızı yeterince besleyemiyorsak işte size en büyük bekâ problemi…
Akaryakıt artıyorsa her şeyin fiyatı artar, enflasyonu tutamazsınız çünkü ürünleri bir yerden bir yere taşımanız gerekiyor. Ürünün tarlada bedava olması, tüketici olarak beni ilgilendirmiyor çünkü ürünü soframa getirmenin maliyeti her gün artıyor. Ayrıca enerji pahalı ise üretim yapmanız ve rekabet etmeniz güçleşir. Nasıl para kazanacaksınız? İşte size bir bekâ problemi daha!..
Bir diğer soru, kasamız tamtakır iken ihtiyacımız olan dövizi nereden bulacağız? Bilmediğimiz bir gömü falan mı bulundu? Ya da kiminle ne anlaşma yapılacak? Vatandaş olarak bilmeye hakkımız var değil mi?
Sorum çok basit: “Milli Güvenlik Siyaset Belgesi’nde yer alan bu iki temel meselede niçin gerekli adımlar atılmadı ya da ulusal güvenliğimizin temel parametrelerinin gereği niçin yerine getirilmedi?..”
Diyorlar ki, “Pandemi vardı, bütün dünya etkilendi.” Doğru, pandemi bütün dünyayı etkiledi, korumacı tedbirleri artırdı. Hammaddeye ulaşımı, ticareti güçleştirdi. Ama biz, bu krize tek ayak üstünde yakalandık. “Niçin rezervler eksiye düşürüldü?” ve halen bir inat uğruna, hem iç piyasadan hem de dışarıdan çok yüksek faizle borçlanılıyor.
Terörle mücadele ve dış politikada atalarımızın bedeller ödeyerek elde ettiği kazanımlar kırmızı çizgimizdir. Buradan zerre kadar geri adım atmayacağız. Ancaaak ekonomik tehditlerin ve sınamaların geçmişte iktidarlara neler yaptırdığını biliyoruz. İnsanın içine kurt düşüyor. İşte size bir beka tehdidi daha…
ABD, Yunanistan’a tarihin en büyük üslenmesini bir iki günde yapmadı. Fransa ile Yunanistan arasındaki askeri anlaşma bir iki günde yapılmadı. Birleşik Arap Emirlikleri, Libya’da Al Vatiyye üssümüzü bugün vurmadı. Suudi Arabistan Cemal Kaşıkçı’yı İstanbul’da bugün kesmedi; Suriye’deki cihatçıları desteklemesi yeni değil. Bölücü teröre, batılı ülkeler ve müttefiklerimizin artık alenice yaptığı silah-teçhizat-eğitim desteği yeni değil. Kahraman Mehmetçik’le Suriye kuzeyine yaptığımız üç operasyon sırasında da Münbiç ve Tel Rifat’ta teröristler duruyordu. Şimdi doğumuzda ve batımızda iki operasyonla bütün bu meseleler çözülecekmiş gibi bir tablo konuluyor önümüze…
“Seçimi kazanmak için her yol mübah mıdır?” ya da “Seçimi kazanınca bütün yollar açılacak mı?”. Üç yanlış bir doğruyu nereye götürüyor?…
KGK Genel Başkan Yardımcısı