ŞİDDET DÜNYANIN BAŞINA BELA!
ŞİDDET DÜNYANIN BAŞINA BELA!
İnsanoğlu ne zaman başına bir şey gelse gerçeğin farkına varıyor.
Haksızlığa uğramadan adaletin önemini anlasak!
Yokluğu yaşamadan yolsuzlukla mücadele etsek!
Nefes alamadığımız an doğanın ne kadar kıymeti olduğunu bir bilebilsek!
Özetle yaşamı sorgulayıp gerçeklerle yüzleşsek hayat daha bir anlamı olur…
Biraz kendimizle barışık yaşasak…
Dertlensek…
Dayanışma içinde olsak…
Vicdan ve merhamet duygularını öldürmesek…
Çok karamsar bir tablo çizmek istemem ama geldiğimiz nokta vahim ötesi…
İnsanca yaşam koşuları ağırlaşıyor.
Her şeye menfaat çıkar ve maddiyat gözünden bakan insanoğlu zıvanadan çıkmış durumda…
Ne kendini ne de geleceğini hesap ediyor.
Durum böyle olunca yani kötüler çoğaldıkça bize de böyle yazıları yazmak düşüyor.
Keşke daha iyimser daha mutlu ve daha güzel şeyleri yazabilsek…
Geçenlerde Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ)’nün verilerine bakıyordum.
İlginç bir rapor gözüme çarptı.
Kadına yönelik şiddetin dünyanın her yerinde ve çok küçük yaşlardan itibaren başladığını ortaya koyan rapora göre, dünya genelinde 736 milyon kadın hayatında en az bir kez partneri tarafından şiddete ya da ilişkisi olmadığı bir erkek tarafından cinsel şiddete maruz kalıyormuş.
Bu rakam, dünyadaki kadın nüfusunun üçte birine tekabül ediyor.
Rapora göre kadınların büyük çoğunluğu, yani 641 milyonu, evliliğinde ya da partneriyle ilişkisinde şiddete uğramış.
Şiddet meselesi nasıl bir noktaya gelmiş öyle…
Her gün kadınlar şiddetle iç içe bir yaşam sürmek durumunda kalıyor.
En gelişmiş ülkeler olarak bilinen ABD, İngiltere, Fransa, Almanya’da bile kadınlar yaşamlarını tedirginlik içinde sürdürüyor.
Şiddet kültürü her yerde kendini gösteriyor.
Şiddet gösteren de şiddete maruz kalan da insan…
Peki ama nasıl insan?
İşte bu sorunun cevabı yok?
Çünkü tüm uyarı ve telkinlere rağmen şiddet meselesi içinden çıkılmaz bir hâl almış durumda..
Ülkemiz de durum ne yazık ki farksız değil
Gazeteler her gün şiddet haberleri ile süslüyor 3.sayfalarını…
Gün geçmiyor ki şiddet vakası yaşanmasın…
Şiddete bağlı anlaşmazlıklardan kaynaklı çözüm bekleyen milyonlarca dosya hala yargıda…
Öfkesine yenik düşenler ya kendisine ya çevresine yada doğaya zarar veriyor
Şiddet olaylarından sadece insanoğlu değil diğer canlılar ve tabiat ana da nasibini alıyor
Peki ama biz bu açmazdan nasıl kurtulacağız?
Nasıl bu işlerin önüne geçeceğiz?
İşte tam da bu noktada hepimize büyük görevler düşüyor.
Dünyanın başına bela olan şiddet olaylarına karşı çözüm üretmeliyiz.
KGK ailesi olarak bizim de paydaş olduğumuz “İnsan Hakları, Şiddetle Sivil Mücadele ve Sosyal Arabuluculuk Bilincini Güçlendirici Saha Aktörleri Yetiştirilmesi” projesini çok önemsiyorum.
Şiddetle Mücadele Vakfı (HEGEM)’nın uzun araştırmalar ve yüz yüze yaptığı görüşmeler sonrası çözüm olarak ortaya koyduğu sivil mücadele ağına hepimizin destek olması gerek.
Bu proje amacına ulaştığında büyük kazanımlar elde edeceğiz.
HEGEM Başkanı Adem Solak ile birlikte projeye destek veren, sahip çıkan devletin ilgili kurumlara, üniversitelerimize, eğitim kurumlarına ve KGK ailesine bu ülkenin bir evladı olarak teşekkür ederim.
Şiddet meselesi terör gibi uykularımızı kaçıran, huzuru bozan, güven bunalıma yol açan ciddi bir sorundur.
TRABZON İL TEMSİLCİSİ
