BİR HAFTADA 3 KITA 6 ÜLKE
Gazeteciliğin en çok bu tarafını seviyorum. Hiçdurmadan yeni şeyler öğreniyor, öğrendiklerini de binlercekişi ile paylaşma imkanı bulabiliyorsun. Ve de başka koşullar altında tanışamayacağın özgün insanlarla birlikte oluyorsun, yeni coğrafyalar ve mekanlar keşfediyorsun.
Dile kolay geçtiğimiz ay, bir hafta içtinde tam üç kıta ve altı ülkeyi ziyaret ettim. İlk defa gittiğim Fas’ın Akdeniz’i Atlantik Okyanusu ve Avrupa’ya bağlayan Tangier kentinde Ukrayna savaşı ve önümüzdeki 10 yıl zarfında dünyayı bekleyen yeni krizler üzerine düzenlenmiş uluslararası bir toplantıda moderatörlük yaptım. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde Kıbrıs Türk Girişimci Kadınlar Derneği’nde girişimci kadınların nefes kesen hikayelerini dinledim. Abu Dabi’de Ortadoğu‘nun en büyük düşünce kuruluşlarından bir olan The Emirates Policy Center’de “Dünya Nereye Gidiyor” zirvesinde onlarca siyasetçi, işadamı ve akademisyenle konuşma şansı buldum. Sizlere kuşbakışı bir özet vereyim. Neler öğrendim neler?
“SAVAŞ, KOMŞU ÜLKELERE SIÇRAMAZ”
Fas’taki toplantıda çok değerli konuklar vardı. Benim yönettiğim panelde Türk akademisyen eski siyasetçi Suat Kınıklıoğlu, İsveç Uluslarası İlişkiler Konseyi araştırmacısı Anna Viden, Avrupa Politika Merkezi Direktörü Sırbistanlı Milos Dijindic ve Faslı Uluslararası hukuk danışmanı Omar Mahmoud sorularıma yanıt verdiler.
“Ukrayna’da yakında ateşkes olur mu? Eğer olursa dünyada bunu gerçekleştirecek her iki tarafın da güveneceği dürüst arabulucular var mı?” sorusuna yanıt aradık. İki günün sonunda savaşın daha uzun bir süre devam edeceği, ancak diğer komşu ülkelere sıçramasının beklenmediği vurgulanırken gerçek anlamda dürüst arabulucuların olmadığı, Türkiye’nin bu yöndeki çabalarının ve katkısının takdirle karşılanmasına rağmen küresel düzlemde ortak hareket edilmez, diğer önde gelen ülkeler de katkıda bulunmazsa gerçek anlamda bir ateşkesin mümkün olamayacağı vurgulandı. Panelde ayrıca savaşın enerji güvenliğine etkisi ve uzun dönemdeki dezavantajları da konuşuldu.
GİRİŞİMCİ Mİ GİRİŞKEN MİYİZ?
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde düzenlenen “İş’te Kadınlar” zirvesinde kadınların yaşadıkları hikayeler, anlattıkları deneyimler öğretici ve ibret vericiydi. TOBB Kadın Girişimciler Kurulu Başkan Yardımcısı Günseli Özen, aslında toplumda kendisini girişimci sanan kişilerin yarısının “girişken” olduğunu ama kendilerini girişimci sandıklarını anlatırken iş geliştirmede yapılan 6 kritik hatayı şöyle tanımladı;
– “Ben daha iyi yaparım” yanılgısı
– Pazarlama döngüsünü gözardı etmek
– Gerektiğinden fazla heyecanlanmak
– Yanlış yatırıma girmek
– Kendi yarattığı işe, ürüne ve sürece sanki evladıymış gibi bağlanmak, tıkandığında, işlemediğinde vazgeçememek, değiştirmemek ve değişmemek
– Küresel gelişmelerin coğrafyamızı sektörümüzü ve ekosistemimizi nasıl etkileyeceğini öngörememek.
Bu kısa liste bile girişimde bulunmak isteyenler için bir yol haritası olarak görülebilir. Konu, tarımda ve gıdada sürdürebilirlik konusunda en kısa ve öz mesajı Gaziantep’in dünyaca ünlü ödüllü oteli Hışvahan’ın sahibi Mine Özmen verdi. Özmen, her tür sürdürülebilir çevre ve insan hakları girişimlerinin aile terbiyesi ve eğitiminden geldiğini, hayırlı mutlu aileler yaratmanın ve mutlu çocuklar yetiştirmenin sürdürülebilirliğin “olmazsa olmazı” olduğunu vurguladı.
TÜRKİYE-ABU DABİ İLİŞKİLERİNİN GÜÇLENDİRİLMESİ GEREKİYOR
Dünyamız ve ülkemiz bakımından önemli mesajlar veren diğer etkili bir toplantıyı da Abu Dabi’de takip ettim. Körfez”in önde gelen düşünce kuruluşu olan Emirates Policy Center’in davetlisiydim. Karizmatik, bölgesinde ve dünyada nüfuzlu güçlü kadın lideri Dr Ebtesam Al Ketbi de bu merkezin 9 yıldır başkanlığını yapıyor. Dr. Ketbi, konuşmasında Türkiye ve Abu Dabi ilişkilerinin daha da geliştirilmesi gerektiği üzerinde durdu. Siyasi ihtilaflar olsa bile ekonomi dahil farklı alanlardaki işbirliği imkanlarını güçlendirmek istediklerini vurguladı. Dünyanın karşı karşıya olduğu en zor, acil ve önemli sorunlarının birisinin iklim değişikliği olduğunun vurgulandığı toplantıda; ülkelerin çıkar ve sorunlarla masaya oturduğu herkesin bundan etkilendiği, ülkelerin bakış açısına saygı duymamanın çözüm getirmeyeceği ve sorunların ancak herkesin katılımıyla birlikte çözülebileceği ifade edildi. Çabaları, diyalog, yenilik, işbirliği ve pratik çözümlere bağlılığın yönlendirmesi gerektiği üzerinde duruldu. Evet, kısa notlarım bunlar ama anlatacaklarım daha bitmedi. Başka yazılarda edindiğim bilgi ve değerlendirmeleri ayrıca paylaşacağım.